Öğretmenin sınıfta kullandığı dört çeşit öğretme modeli vardır: tepkisel, önlemsel, gelişimsel ve bütünsel. Bir öğretmen sınıfa girdiğinde yaptığı öğretim modeli mutlaka bu dört öğretim modelinden birine denk gelir ve seçilen öğretim modelinin derse etkisi kaçınılmaz olduğundan yapılmaması gereken davranışları öğrenmek adına hepsini de bilmek gerekir. Ders modellerinde bize Özge ve Melih öğretmen eşlik edecek ve her eğitim modeline beraber göz atacağız.
Özge öğretmen sınıfa gireli yedi dakika olmuştur ve Ali isimli öğrenci özür
dileyerek elinde olmayan sebeplerden ötürü sınıfa geç girmiştir. Özge öğretmen
ise “Gelmesen de olurdu zaten!” diyerek öz saygı zedeleyici bir dille cevap
vermiştir. Diğer bir örnek ise, Melih öğretmen ders anlatırken sınıfta gürültü oluştuğunu
fark etmiş ve gezerek ders anlatırken sesin geldiği yöne doğru yürümüş ve
sınıftaki uğultu kesilmiştir. Her iki örnekte de öğretmen istenmeyen davranış
ortaya çıkana dek tepkisizliğini korur. Davranışçı yaklaşımdan esinlenerek
ortaya çıkan bu geleneksel öğretim modeline tepkisel sınıf yönetimi
denir. Sınıfta otorite öğretmendir ve öğretmenin sen dili kullanıldığı görülür.
Özge öğretmen sınıfta öğrencilerin telefonla oynadığını daha önce fark
ettiğinden bu davranışın öğrencilerin dikkatini dağıtmaması için dersten önce
telefonları bir kutuya toplamıştır. Melih öğretmen ise, telefonları toplamamış
ancak kullanımını gördüğünde öğrenciye vereceği cezayı ilk dersinde peşinen söylemiştir.
Her iki öğretmenin de önlem aldığı bu modele önlemsel sınıf yönetimi
denir. Bu yönetim tarzında öğretmenin otorite olduğu bariz bellidir. Geleneksel
sınıf yönetimi anlayışına örnek olan bu yönetim davranışsal ekolün bir ürünü
olarak ortaya çıkmıştır.
İlkokul beşinci sınıfa derse giren Özge öğretmen, daha ilk dersinde sınıf
kurallarını belirlemiştir. Ancak bu kuralları kendin başına oluşturmamış
öğrencilere de söz hakkı tanımıştır. Özge öğretmenin dikkat ettiği noktalardan
biri de konuları anlatırken soyut ifadelerden kaçınmasıdır. Çünkü o yaştaki
öğrencilerin henüz gelişimsel olarak soyut ifadeleri anlamaya hazır olmadığını
bilir. Bireylerin gelişimsel özelliklerinin dikkate alındığı bu sınıf yönetim
modeline gelişimsel sınıf yönetimi denir. Çağdaş sınıf yönetimine
örnek olarak gösterilir ve hümanizmin bir yansıması olarak öğrenciye söz hakkı tanır.
Öğretmenin yapıcılığı korumak için ben dilini kullandığı görülür.
Genel olarak bakıldığında bir öğretmenin kendisini kesin çizgiler içerisinde
diğer sınıf yönetim modellerinden ayırması mümkün değildir. Mesela Melih
öğretmen lisede girdiği dil sınıfındaki kuralları öğrencileriyle belirler (gelişimsel).
Sonraki haftalarda iki öğrencinin ders esnasında tartıştığını fark eder ve
onları uyarır (tepkisel). Tartışmanın tekrarlanmasını istemeyen
Melih öğretmen derste tartışan öğrencileri sonraki derste ayrı oturtmuştur (önlemsel).
En başta gelişimsel olarak başlayıp ihtiyaç halinde diğer yönetim modelini de
kullanan bu yönteme bütünsel sınıf yönetimi denir ve en çağdaş
öğretim modeli olarak kabul edilir. Gelişimsel sınıf modelinde olduğu gibi
öğretmen öz saygı zedeleyici dil kullanmaktan kaçınır.
Buraya kadar en gelenekselden en çağdaşa doğru sınıf yönetim modellerini
inceledik. Kısaca bir tavsiye verecek olursak, çağdaş bir öğretmen tepkisel
sınıf yönetim modelini bütünsel sınıf yönetiminin bir alt başlığı olarak
kullanmalıdır. Aksi halde sınıfta orta çağın başarısızlığını görmek
kaçınılmazdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder